Modern Deri Eşdeğerleriyle Şiddetli Yanıkların Tedavi Stratejisi

Özet
Şiddetli yanık vakalarında erken yara kapaması, hayatta kalma ve sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda daha iyi bir prognoza olanak sağlamaktadır. Her ne kadar geniş alana yayılmış 2nci derece termal travmaların tedavisi konusunda fikir birliği olsa da, günlük pansumanlar ve yara bölgesine uygulanan topikal antimikrobiyal kremler hastalar ve bakımı üstlenen personel bakımından oldukça rahatsızlık vericidir. Buna ek olarak, enfeksiyon riski daha yüksektir. Ayrıca, 2nci derece yanıklarda da erken dönemde debridman ve geçici yara kapama uygulanmaktadır. Bununla ilgili olarak birçok biyolojik ve tekstil materyali halen kullanımdadır.

Suprathel, bu tür ürünler için iyi bir alternatiftir materyaldir. Suprathel'in ağrıyı azalttığı tarafımızca kanıtlanmıştır. Suprathel'in kullanımı çok kolaydır. Geçmişe yönelik araştırmalarımız göstermektedir ki, şiddetli termal yaralanmalarlagelen hastalarımızın çoğunluğu birincil tedavi yöntemi olarak Suprathel ile tedavi edilmiştir.

Sadece,geniş alana yayılmış yanıklarla gelen birkaç vakada ek olarak greft uygulaması gerçekleştirilmiştir. Buşekilde greft uygulamaların sıklığı önemli oranda düşürülebilmektedir. Bunun yanı sıra, erkendönemde greft uygulaması gerektiren 3ncü derece yanıklarda da donör saha ve tanjansiyel nekrotikalanlarda Suprathel'in avantajlarından faydalanılmıştır. Bu başarıdan yola çıkarak, şiddetli termalyanıkların tedavisinde 2 aşamalı bir konsept oluşturduk. Bu strateji, pahalı doku mühendisliğiterapilerini azaltması sayesinde düşük finansal kaynaklara sahip yanık üniteleri için deuygulanabilmektedir.

Anahtar Kelimeler
Şiddetli termal yaralanma, erken yara kapama, deri eşdeğerleri, emilebilir polylaktit membran - Suprathel, geçmişe dönük çalışma-tedavi için yeni stratejiler.

Giriş
Şiddetli yanıkların tedavisinde erken dönemde yara kapama en önemli prensiplerden bir tanesidir (2,20,21). Yanık yaralanmalarının çeşitli aşamalarının sebep olduğu artan organ yetmezliği agresif yara bakım teknikleriyle hafifletilebilmektedir. Yanık yaralanmaları, yaralı bölgenin mümkün olduğunca çabuk debride edilerek defektlerin kapatılması sayesinde daha az ağrılı olacaktır. Hastanın mobilizasyonu ve rehabilitasyonu daha başarılı olacak, aynı zamanda da hastanede kalma süresi daha kısa olacaktır.

Değişik derinlikteki yanıklar, travmadan sonra erken müdahale döneminde spesifik tedavi uygulamaları gerektirmektedir. Total dermal yanıklarının (3ncü derece)en kısa zamanda eksize edilerek greft uygulanması gerekmektedir. Bunun aksine, yüzeysel ve bazı derin dermal yanıklar (2nci derece) debridmandan sonra yeterli tedavi uygulanması halinde kendi kendilerine iyileşebilmektedir.

Ancak yine de, geniş alana yayılmış 2nci derece yanıklarda kendini yenileyebilen dokuların zarar görmesine yol acabilecek enfeksiyon riski vardır. Çoğunlukla, sözde "derinliği belirlenemeyen yanıklar" erken yara kapama sağlanabilmesi için travmadan sonra birkaç gün içerisinde eksize edilip greft ile kapatılmaktadır. Diğer yandan, erken eksizyon yaşamsal yapıları riske atacak ve kozmetik açıdan tartışmalı fazladan greft uygulanmış alanlara sebep olacaktır (2). Buna ek olarak, gereksiz olarak oluşturulan donör sahalar enfeksiyon riski yaratacaktır.

1970'den beri, 2nci derece yanıkların konvansiyonel tedavisi, yara yüzeyine, özellikle gümüş sulfadiyazin olmak üzere, topikal antimikrobiyel kremler uygulanmasıyla eş anlamlıydı (1,6). Bu tür tedavi, günlük pansuman değişimi, duş ve banyo gerektirmektedir. Ayrıca bu tür prosedürler hasta ve hasta bakıcılar için oldukça rahatsızlık vericidir. Buna ek olarak, gümüş sulfadiyazin kullanımının epitelizasyon üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır (7). Bunun dışında, konvansiyonel tedavi yöntemlerinde polividoniyodin molekülü taşıyıcısı olarak kullanılan hidrokoloidler ve gümüş emdirilmiş örtüler sayesinde ilerleme kaydedilmiştir.

Son 20 yılda, 2nci derece yanıklarda kullanılan birçok geçici deri eşdeğeri geliştirilmiştir. Öncelikle biyolojik materyallerden bahsedilmesi gerekir. Xenogreftler (domuz derileri) ve kadavralar (dondurulmuş ve gliserolde saklanan) 10 güne kadar, debride edilmiş yaralar üzerinde kullanılabilmekte ve dolayısıyla uygulandığı dönem içerisinde enfeksiyon riskini bertaraf etmektedir(5,9,18). Yarattıkları antijenöz etkilerden dolayı her iki tipte ürünün kullanımı kısıtlıdır.

Özellikle çocuklarda, küçük alandaki yanıklarda insan amnionu başarıyla uygulanmaktaydı.(11). Sargı değişimleri daha ağrısız gerçekleşmekteydi. Ancak, tüm biyolojik ürünlerde patojenik ajanların transfer riski bugüne kadar bilinemektedir. Yapay folyolar yanıklarda sıkça kullanılan ürünlerdir. Örneğin, Biobrane ve Omiderm yüzeysel dermal lezyonlara uygulanmalarından 2 hafta içinde tam epitelizasyon sağlayabilmektedir (1,3,4,10,14).

Ancak, derin dermal ve derinliği bilinemeyen yanıklarda sıkça enfekte olabilmektedir. Buna ek olarak, yapay folyoların el ve ayak gibi bölgelerde uygulanması oldukça zordur. Yanıkların konvansiyonel tedavisi günümüzde sıklıkla tartışılan konulardan birisidir. Ancak, yanık ünitesinde ortak anlayışa hitap eden bir stratejinin oluşturulması konusunda da fikir birliği vardır. Bu stratejinin, bütün türdeki yanıklar için geçerli olması ve tüm unite personeli tarafından benimsenması gerekmektedir.

Sonuç
Alloplastik epiteltyal deri eşdeğeri olan Suprathel'in geniş alana yayılmış 2nci derece yanıklara uygulanması greft uygulama gereksinimini önemli ölçüde azaltmaktadır. İkinci bir greft uygulamasına tabi olan sınırlı sayıda hasta göstermektedir ki Suprathel derinin yenilenebilir yapılarına en iyi şekilde koruma sağlamaktadır. Homogreft veya allogreftlerde uygulamadan sonra görülen doku reddi durumu Suprathel'de görülmemektedir. 4 haftayı geçen uzun vadeli uygulamalar sorun teşkil etmemektedir çünkü Suprathel H2O ve CO2 dönüşerek yok olmaktadır. Bu sebepten dolayı, Suprathel ünitemize tanıtıldıktan sonra homogreft tarafımızca kullanılmamıştır. Suprathel'in en göze çarpan özelliklerinden birisi uygulamadan sonra acıyı azaltması ve bu sebeple yanık hastanalarının hareketliliğini sağlmasıdır.

Bunun yanı sıra, geniş alanda 3ncü derece yanık alanlarıyla gelen hastalar da tüm donör sahaların ve tansansiyel eksizyon alanlarında Suprathel'in faydalarından yararlanmışlardır. Bu erken prosedürde sadece epifasyal nekrotik alanlarda otogreft gerektiğinden birincil olarak geniş alanlar eksize edilebilir. Ancak bu vakalarda ikincil greft uygulamasının 1 - 2 hafta sonrasında iyi zamanlanması gerekmektedir; böylece adım adım tam bir kapama sağlanabilir. İlk eksizyondan sonra, 70-80% yanık alanıyla gelen hastalarda, sadece epifasyal nekrotik alanlar olmak kaydıyla Integra kullanmayı tercih ediyoruz. Laboratuvar ortamında üretilmiş otogrefleri ise sadece donör saha eksikliği çekilen hastalarda kullanmaktayız.

Uygulanan prosedürlere ve materyallere bakılmaksızın, şiddetli yanıklara sahip hastaların tedavisinde kesin ve açık bir strateji oluşturulması gerekmektedir. İnanıyoruz ki, stratejimiz, karmaşık ve pahallı doku mühendisliği prosedürlerini azalttığından dolayı yanıkların tedavisini kolaylaştırmaktadır. Bu durumdan ötürü, yanık üniteleri olmayan az gelişmiş ülkerler dahi Suprathel'den bu alanda faydalanabilecektir.